“`html
Aziz milletim, değerli vekil arkadaşlarım, kıymetli konuklarım, hepinizi en içten duygularımla selamlıyorum. Toplantımızı izleyen tüm vatandaşlarımıza sevgilerimi yolluyorum. Dava arkadaşlarıma ve AK Parti’nin bütün üyelerine bir kez daha selam ve saygılarımı sunuyorum.
Gençlerimizin heyecanı ve coşkusu, bizlere umut veriyor. Grup toplantımızın, ülkemiz ve milletimiz için olumlu sonuçlar doğurmasını diliyorum.
Meclis Başkanlığı’na yeniden seçilen Numan Bey’i kutluyorum. Yeni göreve atanan veya görevine devam eden her bir vekilimize samimi tebriklerimi iletiyorum.

İslam âlemi olarak bir kez daha ruhen bir araya geldiğimiz bir bayramı geride bıraktık. Gazze’de 620 gündür bir soykırım ve katliamın yaşanması dolayısıyla buruk geçen Kurban Bayramınızı en içten dileklerimle kutluyorum. Yüce Allah’tan, özellikle Filistinli kardeşlerimiz için, huzurlu bayramlar yaşamayı nasip etmesini diliyorum. Milletvekillerimizden ve kabine üyelerimizden Hac farizasını yerine getirenlerin ibadetlerinin kabul olmasını temenni ediyorum.
Bayram süreleri, toplumumuzun dostluk, kardeşlik ve milli değerlerini en yoğun şekilde yaşadığı zamanlardır. Bu günler, birlik ve beraberliğimizi pekiştiren nadir anlardan biridir. Memnuniyetle belirtmek isterim ki, AK Parti teşkilatlarımız ve belediyelerimiz, Kurban Bayramı’nda da tam kadro sahadaydı. Milyonlarca üyemizle gerçekleştirilen bayramlaşma programları ve ziyaretlerle kardeşlik bağlarımızı yeniden güçlendirdik.

Belediyelerimiz, ihtiyaç sahiplerinin yanından ayrılmayarak, yetimlerin, öksüzlerin ve yardıma muhtaçların kapılarını çaldı. Kahraman gazilerimizi ve şehitlerimizin ailelerini bu bayramda da unutmamak adına gereken destekleri verdik. Kırgınlıkların giderildiği, dayanışmanın güçlendiği ve milli birlik ruhunun yaşandığı bir bayram geçirilmesi için çaba sarf eden tüm teşkilat mensuplarımıza buradan teşekkür ediyorum.
Ayrıca, üzülerek ifade etmek isterim ki, 86 milyon yurttaşın siyasi farklılıkları ve tartışmaları bir kenara bırakarak bir araya geldiği bu bayram günlerinde, muhalefet partisinin kendisini toplumdan uzaklaştırması üzücü bir durumdur.
İstanbul’da toplumdan kopuk bir avuç insanın etkisi altında kalan ana muhalefetin durumu, Türk demokrasisine yakışmamaktadır.
Kaynaklarını kendi çıkarları için kullananlar, ana muhalefeti yolsuzluklarıyla koruyarak Türk siyasetine zarar vermekte. Bu durum, ülkemizin uzun süreli muhalefet açığını daha da derinleştiriyor. Siyasi rakiplerimiz olmalarına rağmen, bu durumu kabul etmiyoruz.
Sayın Özel ve CHP yönetiminin, hatalarında ısrar etmekten vazgeçip etkin bir şekilde durumu düzeltme adına adım atması gerektiğine inanıyoruz. Bu vaktin geldiğini düşünüyoruz.
Türkiye gibi büyük bir ülkenin ana muhalefet partisinin, ‘kim kimin yüzüne tükürecek’ tartışmalarıyla zaman harcaması, ülkemiz için utanç verici olup, toplumsal sorunları ele alacak bir yaklaşımı kasvetle etkiliyor.
Göreve başladığımızda asgari ücret 184 liraydı. Bununla ancak 170 litre mazot alınabilmekteydi. Bugün ise 445 litre mazot alınıyor; bu, asgari ücretlinin maddi gücündeki dikkate değer bir artıştır. Ancak her şeyin mükemmel olduğu da söylenemez. İhtiyaçları karşılamanın zorluğunun farkındayız ve enflasyonla mücadelede adımlar atmaya devam ediyoruz.
Şimdi, yeni bir hedefe daha ulaşarak, program büyüklüğümüzü 300 milyar liradan 500 milyar liraya artırıyoruz. Ekonomideki gelişmeleri yakından takip ediyoruz ve atılan her adımda, vatandaşlarımızın hayat standartlarını yükseltmeyi amaçlıyoruz.
Sayın Özel’in, partisi ve kendisi için doğru adımları atması gerektiğini vurgulamak isteriz. Ülkemiz, bekasının her yönüyle ilişkili ciddi meselelerle karşı karşıya ve bu durumu çözebilmemiz için işbirliği ruhuna ihtiyaç var. Tüm partilerin, bu kritik süreçte, sorumluluk bilinci ile hareket etmesini bekliyoruz.
İsrail’in sürdürdüğü saldırgan politikalar, 7 Ekim sonrası kitlesel bir kıyıma dönüştü. Gazze’de 620 gündür süren bu doğru olmayan uygulamalar sonucunda 55 binden fazla masum insan yaşamını kaybetti. Şu an Gazze’deki durum, çok daha kötü bir hal almış olup, halk açlık ve susuzluğa mahkum edilmiştir. İsrail, her gün yüzlerce masumu alçakça öldürmektedir.

İsrail’in tavırlarını besleyenler kadar, suskun kalanlar da sorumlu. İran’ın, bu davetsiz saldırılar karşısında kendini savunması son derece haklı bir haktır.
İran, hukuk tanımayan bir ülke tarafından saldırıya uğramıştır. İsrail, her türlü müzakereden kaçınarak açıkça terör eylemi gerçekleştirmiştir.
Hem Gazze’ye hem Suriye, Lübnan, Yemen ve İran’a yönelen bu insani dışkın saldırganlığın sona ermesi için elimizden geleni yapacağız.
Tüm kurumlarımız bu durum karşısında tetikte. İran’a yönelik tehditleri dikkatle izliyoruz ve her ihtimale karşı hazırlığımız var. Milletimiz rahat olsun; hükümetimiz her zaman Türkiye’nin menfaatlerini ön planda tutacaktır.
Bu olaylardan, İran da dahil olmak üzere herkesin ders çıkarması gerekiyor. İsrail’e karşı bir güvenlik tedbiri almak isteniyorsa, herkes düşünmeli ve mümkünse ortak hareket etmelidir.
Türkiye’de on yıllardır devam eden tartışmalarda dış dinamiklerin de etkili olduğu daha belirgin hale gelmiştir. Bu sorunların kökeni, ülkemizde her 10 yılda bir gerçekleşen darbelerdir ki bu da vatanseverlikten uzak bir senaryodur.
Türkiye, vesayetçilerin ve FETÖ ihanet çetesinin etkilerine karşı durarak, aynı zamanda siyonizmin uzantılarıyla mücadele etmiştir.
Eğer huzur istiyorsan, her zaman savaşa hazır olmalısın. Bu hazırlığa sahip değilsen, tarih boyunca yaşananları bir daha yaşarsın. Bu ülke AK Parti iktidarına gelene kadar kendi savunma araçlarını üretemedi. Ama artık Türkiye, bağımsız ve özgür bir ülke olarak kendini savunmanın yolunu buldu. Savunma sanayisinde büyük ilerleme kaydettik ve birçok milli proje hayata geçirildi.
Artık bu ülkenin kendi hava savunma sistemleri mevcut ve bu başarıyı yeterli bulmaktan öte, caydırıcılığı artırma hedefindeyiz. Üretim oranımızı daha da artırarak, tam bağımsız bir savunma sanayi hedefimize kararlılıkla ilerleyeceğiz.
Türkiye Cumhuriyeti, diğer devletlerle kıyaslanamayacak kadar özeldir. Kimse bizi test etmeye, sınamaya, sabrımızı zorlamaya kalkmasın. Orta Doğu’da barış, güvenlik ve istikrar dışında başka bir amacımız yok. Barış için el birliğiyle çabalar gösteriyoruz, ancak her saldırıya tarihimizin getirdiği mücadelenin gereğini yerine getireceğiz.
Ayrıntılar gelip ulaşacak…
“`